aşık ol. ilişkiye başla.

kopek gibi yoracak bir spora basla.

spor yapmak mantıklı. her gün işten bisikletle dönüyorum diye kendimi kandırıyorum. Yarım saat kadar bisiklete binmek her gün yetermiş gibi...

eğer referansların kuvvetli, kendini kanıtlamış bir tasarımcıysan o zaman onbin dolarlardan bahsedebilirsin. eğer karşıdaki firma büyük bir firmaysa ve tasarımına güvendiysen bin dolarlara çıkabilirsin. eğer basit bir şirkete basit bir tasarım çıkaran basit bir tasarımcıysan yüz dolarları pek geçme.

100-200 bin iste.

şirketin yıllık cirosu/250

referansım kuvvetli. UNESCO'da görsel direktör olarak çalışıyorum ve işi yaptığım insanla da bir süre çalıştık, yani beni tanıyor. Ancak şirket kuruluş aşamasında. Buradaki genel direktör görevinden ayrılıp bir şirket kuruyor. Dolayısıyla şirketin yıllık cirosu henüz belli değil.

Elbette 100.000 euro gibi birş şey isteyemeyeceğim aşikar ancak 500 euro isteyip ucuzcu görünmek de istemiyorum. Sonuçta bu adamla kurumsal kimlik vs. gibi şeyler üzerinde de çalışacağız. Bu da başlangıç fiyatı gibi bir şey olacak.

1000-1500 euro gibi bir şey istesem iyidir bence?

10bin euro'dan aç kapıyı yavaş yavaş 5bine yuvarla gitsin. kurumsal kimlik satıyorsun sadece logo değil vizyonuna değer katıp amacını belirliyorsun az mı? az ama 20 30 bin euro çekecek firma gücü veya senin bir firman yok haliyle.

harcı için; kuru soğanları kavur ve üzerine salça ekle. salça piştikten sonra altını kapat. haşlanmış patatesleri çatal ile ezdikten sonra bu harç ile karıştır ve tatlı toz kırmızı biber ekle.

yufkamızı '' O '' şeklinde düşünelim.

2
1 O 3
4

once 2 yı ucundan tutup tam merkeze katlıyorsun. sonra 4 ü. sonra 1i ve sonra 3 ü. bir kare elde etmiş olman gerek? sonra bu kareyi + şeklinde kesiyorsun ve 4 küçük güzel yufka karesi elde ediyorsun.

dördününde ortasına bir yemek kaşığı harç koyup. köşelerinden bohça usulu katlayıp, kat yerleri tepsinin tabanına gelecek şekilde diziyorsun.
ütüne yumurta sarısı sürüp susam serpiyorsun.

isteğe bağlı olarak yufkanın ilk haline yoğurt + zeytinyağı karışımı sürebilirsin.



sembolik yufka şeklim neden anlaşılmaz olmuuş!
2:yufkanın üstü
4:yufkanın altı

kol böreği şeklinde yaparsan çok daha lezzetli olur.

duyuru aracılığı ile ev arkadaşı oldum birilerine geçen yıllarda. kaç yıldır tanıdığım, bildiğim ev arkadaşlarımdan da iyiydiler. en yakın muhabbetim bu oldu.

benim evimde kalan oldu.. pişman değilim de.. :)

nerdeyse son 1 yıldır en sık konuştuğum insanı burada tanıdım.

burası sayesinde hayatımın büyük kısmını şekillendiriyor ya da şekillendirmede yardım alıyorum yaklaşık 3 yıldır.
ilk duyurularımdan biriydi hatırlıyorum; lise 2 öğrencisiydim ve okulumu değiştirmek isiyordum, anadolu teknik lisesinden düz liseye geçecektim. okul müdürleri falan olmaz mümkün değil derken mevzuatı buldum, burdaki birkaç kişi sağolsun yardımcı oldu gaz verdi falan derken tek başıma müdürlerle görüşüp işi hallettim. şimdi üniversite 1. sınıf öğrencisiyim.

o zamandan beri burayı aktif olarak kullanıyor, her gün ziyaret ediyor, başkalarına yardımcı oluyorum. duyuru olmasaydı hiçbir şekilde (ya da çok çok zorlukla) bilgi sahibi olamayacağım durumlar/konular oldu. çok kez "iyi ki var" dediğim bir yer burası. daha doğrusu burdaki insanlar. neticede içeriği kişilerin oluşturduğu bir yer.

olm çok güzel lan, niye rezil mezil diyosunuz aşk olsun.

duyurudan kimse ile tanışmadım. sözlükten 1 kişi ile tanıştım 1 kişi de bana kitaplarını verdi. soğuk ve kolay güvenmeyen bir yapım var aslında.

iyisini de tanıdım, kötüsünü de, sapığını da. Ama duyuruyu acayip seviyorum, hepsi de özünde insan

salak insanlar olduğu gibi gayet değerli insanlar da var burada. ama duyuruyu seviyorum ben. yardım etmeyi, yardım almayı seviyorum. genel olarak iyi insanlar tanıdım...

alış yaptım birisiyle muhabbet ettik
birisiyle biraz muhabbet ettim mesajlarak
yapacak bir şey buldum.
duyuruyu çok seviyorum yardım etmeyi sevdiğim için
compü iyi yaptın burayı öpüyorum heryerinden :)

sevgilim oldu bi tanesi. dışarı çıkmak için ilan vermiştim o geldi. şimdi 1.5 yıldır beraberiz :)

küçük mevzular için tanıştıklarım oldu da kimseyle dışarda tanışıp görüşmedim. ama kötü bi deneyimim olmadı. iyi insanlarsınız lan :D

zeytinyağlı yemek ve salata götürmek en kolayı. ısıtılacak yemek hem bozulabilir hem de kokabilir.

eğer ceviz seviyorsan salatada cevizli salatalar yapabilirsin. tok tutar.
ton balığı, tavuklu salata gibi şeyler yapabilirsin.
patates salatası, zeytinyağlı bezelye, mevsiminde enginar, bakla vs. taşınabilir.

bir de mezeler. sarımsak olmadan tabi. yoğurtlu köz patlıcan, yoğurtlu kavrulmuş havuç, kabak, köz patlıcan salatası, köz kırmızı biber, vs. yanına peynir ekmek de koydun mu doyarsın.

mercimekli peynirli salata bir öğün zaten tavsiyedir.

Genelde böyle başlıkların altında berbat şeyler oluyor. Bu kez böyle bir şeyle karşılaşmadığıma sevindim. Derli toplu, özenilmiş bir çalışma.

Aslında bu paragrafın devamında uzun bir eleştiri vardı ama vazgeçip sildim. Biz pek eleştiri kaldıran bir millet değiliz maalesef. İyi niyetle yaptığım yorumlar aramızda manasız bir tartışmaya sebebiyet verebilir. Sonuçta ikimiz de yok yere geriliriz. O yüzden bu topa hiç girmek istemiyorum. Kısaca sonu bana hitap etmedi diyeyim, biraz da belki kurguya dikkat etmek lazım. İyi çalışmalar.

@terelelli, keşke silmeseydin. eleştirilsin diye koydum zaten buraya. eksik, olmamış taraflarını göreyim, gözden geçireyim istiyorum.

daha 1 2 saat önce olmuş olay gayet şaşırttı beni. bişın'a da ekledim görüntüsünü www.eksibition.org

(bkz: sarhoş arkadaşın yatağa sıçması) duyuru gitmiş ama okurken çok gülmüştüm.

koltuktan düşüren tek duyuru, yatağa sıçan sarhoş elemanlı olandı. kızcağız caps falan eklemişti, yarıldım yarıldım. ama duyuru silinmiş.
(bkz: sarhoş arkadaşın yatağa sıçması)

kedıye tuvalet egıtımı veren bır abımız vardı,ornek olsun dıye kedı kumuna tuvaletını yapıyordu.ben de ona cok gulmustum.

edıt:2012 dıye hatırlıyorum ama 2011 de olabılır,emın olamadım sımdı.

kedi işemeye alışşsın diye kedinin kumuna kendi işiyen arkadaş beni gulmekten yarım yarım yarmıştı. bırak duyuruyu, hayatimda duydugum en bomba olaylardandir.

edit: 2011'e ait olsa da 2012'ye kadar sarkmis.

eksiduyu.ru

www.eksiduyuru.com

sarhoş arkadaşın yatağa sıçması bir numaradır. kedi kumuna işemek de iki numara.

yatağa sıçma duyurusunun bir kısmının caps'i mevcut. lakin bition kabul etmiyor büyük diye.

buyrun: i.imgur.com

nadirkitap.com

bunlar dizin sayıları. 50. sayı değil maalesef.

watergate club

Abicim kusura bakma bölüyorum da 5 olmadı mı?

4 ü bulan 5 i de bulur. takılma bu kadar, takıntılı olmak iyi değil. :)

buddha bar albümlerine bakabilirsin.
mısırlı ahmet de olur gibi
saydıklarından da ibrahim maalouf.

İçeriğinde elektronik öğeler de olsun istiyorsan tam sana göre:

www.youtube.com

6 saniye başladı 45 saniyede bitti. 39 saniye. giriş ve bitiş uzun. müziği BEN beğenmedim. baştaki piyano sürseydi daha iyiydi. ritm artınca olmamış (bence)

bi de vignetti özellikle mi bıraktın/yaptın? çünkü zaten karenin ortasında bina var. bulutlar vignetin içinde kalmış. onun dışında güzel olmuş bence. jenerik gereksiz uzun ama.

bence daha erken bi saatten daha gec bi saate kadar olmalıydı ama daha hızlı ilerlemeliydi.
yani kısa sürede fazla bi fark görmeliydik.

her şey güzel gibi... ama vimeo'dan nefret ediyorum.

neyse.
kamerayı da hareketli kullanmanı önereceğim. çok aşırı sabit.
müzik doğru gibi ancak mesela havanın aydınlık olduğu safhada haraketli kısmı ve kararmaya başladığı safhada yavaşlayan kısmını senkronlarsan daha iyi bir etki bırakır.

edit: çok aşırı sabit ne lan!? sabit işte.

sana notum 7.5 dan 8 kanka.

hareket eden bir gemi falan olduğu vakit daha keyifli oluyor. bina duruyor, bulutlar hareket durumunda, zamanın geçtiği hissini tam vermiyor sanki..

keşke vincin çalıştığı gün çekilseymiş

seçtiğin obje güzel değil, ruhsuz döküntü bi bina başrolde olunca ek bi duygu uyandırmıyor. müzik bence de hoş lakin bir dk.lık bir video olmasına karşın fazla bi olay yok. gece olunca ışıklar açılıyor, o sırada biraz canlanıyor film. bence de hareket ettirmeyi deneyebilirsiniz kamerayı. sahneyi de, daha kalabalık olacak şekilde seçmeniz güzel olabilir belki.

belli bir binayı değilde daha hareketli ortamları çeksen izleyenin seyir zevki açısından çok daha etkileyici olur. paris açısından eyfelin oralar mesela. kalabalık yerler, hareketli ortamlar çok daha çekici timelapse için.
müzik güzel ayrıca.

ayy hdi insslhhh.d.d

iyi şanslar (:

kır şeytanın bacağını bakalım ;)

şeytanın bol olsun. sanki burada denmiyordu bu ama :) hadi kolaylıklar dilerim

ahaha elin tunuslusuyla 20 dk konuştum ama bu iş gönüllülük işi dedi. şansımı.

hepimiz inanıyoruz sana.

sen bu gazla uluslararası bi şirkete de başvurur kabul bile edilirsin diyim ben ;)

ne işiydi bu?

adam haklı bence

illa gidip görmek mi lazım_? tarihe mi kurgu diyorsun yani_? ben anlayamadım tam.

3 kişinin bile aralarında anlaşmadan aynı yalanı söylemesi mümkün değilken o kadar insanın ve delilin müthiş bir senkronizasyonla ayarlanıp istenilen hale getirilmesi imkansız.

diyorum ki ben mesela şimdi hepimiz anlaşıp "2012 yılında şöyle bir olay oldu" diye sağa sola yazsak, 10-15 ülkede falan böyle notlar alınsa

100 yıl sonra bunu okuyan insanlar bunu gerçek zannedecekler. tarih zaten tamamen kurgudan ibaret.

@vexa istenilen hal dediğin nedir? mesela anadolu tarihini bi avrupalı'dan okuyunca bambaşka bir şeymiş gibi geliyor, türkiye'de yazılan bir resmi tarih kitabından okuyunca bambaşka...

heli hazırda herkes kafasına göre yazmıyor mu zaten.

hele ki daha eskisi için, adamlar yeni bir arkeolojik alan buluyorlar, bütün tarih değişiyor. tarih dediğin nasıl değişir lan?

yazılı kaynaklar var.

eve geldin, kapı kilidi kırılmış, laptop ve altınlar ortada yok, hiç kimse hiç bir şey görmemiş.

peki sence ne olduğunu bilebilme şansımız var mı?

eveet çünkü çağımızda olmuş bir olay, eve gelmeden bunları görmeden nasıl bileceğiz diyorum ben. herkes anlatıyor bir şeyler olmuş, ya hırsız anlatıyorsa bu hikayeyi?

300'ü izlemedin mi bu konuda beni çok aydınlattı zamanında. orda xerxes dior ki leonidas'a "tüm tarihçilerinizi öldürücem. tüm kitaplarınızı yaktırıcam. kimse sizin yaşadığınızdan haberdar olmayacak" bu sahneden beri tarihi hep sorguladım.

bir de şu var. "tarihi muzafferler yazar."

Kişi gidip bir tek hırsızın versiyonuna bakarsa o iş olmaz. Bir de mobese kayıtları ve çevredekilerin ifadesi de o geçmişi anlatır bize.

Tamam 100 yıl önce mobese yoktu. Ama milyonlarca insanı etkileyen olaylar oldu. Ufak detaylar farklı olabilir. Ama birşey olmuşsa olmuştur. Bunları kaydeden vakanüvistler, geçmişteki olayları inceleyen tarihçiler ve bundan 100 yıl sonrası için de internet adınca koca bir kaynak var.

Ha ama en derin kısımlar en arka plan hakkındaki bilgi bambaşka şey. Onları 500 yıl sonra bile bilemeyebiliriz.

zaten o yüzden karşılaştırmalı tarih var. bütün kaynaklar araştırılıyor. tek bir kaynaktan yazarsan dediğin gibi bir şey ortaya çıkar. güneş tutulması olunca sadece 1 kişi yazmıyor bunu. farklı yerlerden kimseler de yazıyor. biz de anlıyoruz ki hakkaten olmuş bu olay. hem zaten her olayı da bilemiyoruz, tarihte kayda değer olayları bilebiliyoruz.

gerçekten çok ama çok fazla kaynak var. devlet erkanının aralarında yazışmaları, mektuplar, günlükler, hukuki belgeler, yazıtlar, vs.

ayrıca 2012'de şöyle bir olay oldu diye karar verip yapsak, yaparız. ama eskiden böyle incivari trollük yapanlar yoktu.

@gereksiz insan, eve 100 yıl sonra geldin, sanki anlayamayacak mısın ne olduğunu? 200 yıl sonra gelsen o eve, geride kalan izlere bakarak ahnda hırsız girmiş dersin.

eski olaylar da o şekilde, öyle yazıya kitaba kesin gözüyle bakılmıyor, bir iddia varsa gidip kanıt bulmaya çılışıyorlar.

işte ne bileyim, mesela diyorlar ki almanya 2.ci dünya savaşında yenildi. ortamda orada bulunmuş kimse yoksa uçağa atlayıp avrupaya gidiyorlar ve ne kadarının almanya olduğuna bakıyorlar. eğer almanya yenildiyse etrafta polonya gibi ülkeler bulunuyor.

zaten yaşayanların sözüne ne inanıyorsun ki? belki şimdi de yalan söylüyorlar, illa kitaba yazıp mı yalan söylemeleri lazım? inamıyorsan gibip bakıyorsun durum ne.

hikaye bence tırt.

Kusura bakma.

kendini bana sevdiremedin.

ne kusuru basond hikaye işte.

ben beğendim öyküyü.
hep olan şeyler bunlar.

attım mesaj

cok genel bir soru olmus. eldeki malzeme onemli, sadece muzisyenler mi var? sfx yapacak ucundan after effects bilen kisi var mi? mesela yesil perdede durgun bir cekimde 5-6 muzisyenden orkestra cikarabilir misiniz? eldeki ekipman, lensler neler var? genis aci var mi? su altinda cekim yapabilir misiniz? stop motion'la ugrasacak zaman var mi?

bu arada vimeo video'su guzel olmus.

Ben eleme yöntemiyle gitme taraftarıyım. Böyle her tür milliyetten adamın bir şeyler söylediği ya da kağıtlara yazılı şeyleri tuttuğu videolar o kadar iğrenç ki benim birlikte olduğum insan böyle bir şey yapsa iq düzeyinden şüphe ederek ayrılırdım.
İstersen powerpointte sunum hazırla ama bunu yapma.

Lorena. adına mı şarkı besteleyeceğiz? :)

Ha bir de bu ilk videodaki olayın yabancıya küfür ettirip siktir çektirmekten çok da büyük bit farkı yok bunu da göz önüne al.

@cench güzel bir fikir olursa dediklerinin bir kısmı ayarlanabilir. Elimdeki malzeme işte şarkıcı türkücü tayfası, yeterli miktarda kamera ve lens kitleri (green box çekimi yapabiliriz - stüdyo var) stop motion ile uğraşacak zaman yok ama timelapse işine girebiliriz vs...

yine de sanki fikir daha önemli gibi başta, ona göre teknik imkanları zorlarız elbet.

@buff eleme yöntemi dediğin nedir, anlamadım. Ayrıca böyle videoların 3. şahıslar için ne kadar itici görünse de yapılan insan için samimi olduğunu düşünüyorum. Sonuçta kilometrelerce uzaktaki arkadaşlarının toplanıp senin için bir şeyler hazırladıklarını düşün, ne dediklerinin bile bir önemi kalmıyor...

bir fikir geldi aklima, onceden yapilmis midir bilmiyorum. kizla iligli(tek veya beraber) cekilmis cok sayida fotograf lazim. var mi?

sadece 1 fotoğrafımız var...

:( www.tamamenfransiz.com

tek resimler de olur.
kizin facebook profilinde kac albumu var? 300-500 fotograf cikar mi?

zorlarsak çıkar sanki. nedir fikir?

ok bundan sonrasini tek parca yazayim, izdirap olmasin. 5dk'ya atarim.

simdi oncelikle su siteye bir bakin:
www.engadget.com

olayi onceden gormussunuzdur, bir fotografi kucuk fotograf mozaikleri ile olusturuyor. fotograf olusturmak cok siradan, ben bunun yerine bir kagida kalp cizip icine kiz arkadasimin adini yazmistim. sonra bunu fotograflar ile mozaikleyerek mail gondermistim. tabii bu dedigim 2002 yilinda, 10 sene once olan olay. O zamanlar pek yaygin olmadigi icin cok sasirmisti, cok sevmisti. uzerinden cok zaman gectigi icin dosyayi gondermekte sakinca gormedim:

imageshack.us
(ben bunu hazirlarken custom image pack kullanilamiyordu, mozaikler standart resim)

sizin durumda bunu gunumuz imkanlariyla bir adim oteye tasiyacagiz. oncelikle bir kagida, kendi el yazinizla Feliz Cumpleaños, Happy birthday veya mumlu pasta resmi icine kizin ismini yazin. Ornek resimden de goreceginiz gibi ne kadar buyuk olursa o kadar iyi, cok sey yazamazsiniz.

sonra bunu sitedeki programi kullanarak kizin ve kendi resimlerinizden olusan data ile render ettirin. eger beyaz kagit kullanirsaniz bircok parlak arkaplanli fotografa ihtiyaciniz olacaktir. bunu onlemek icin koyu renkli kagit kullanabilirsiniz veya taradiktan sonra photoshop ile renge mudahale edebilirsiniz.

mumkun olan en iyi sonucu yakaladiktan sonra, programin sectigi fotograflari fotografcida bastirin. benim ornekte 900 fotograf var. Buyuk bir fotografci zinciriyle anlasirsaniz fiyatin 5 cent'e kadar dusmesi lazim sonucta baski olayi 50 Euro'dan fazla tutmamali.

video'nun arka plan muzigi size kalmis.

ilk plan: video, elinize 30-40 resim var, koltukta (ozlemle) resimlere bakiyorsunuz.
ikinci plan: video, orta yakin cekim koltuktan yere inip elinizdeki resimleri dizmeye basliyorsunuz.
ucuncu plan: time lapse, orta yakin cekim, 900 resimi dizmeye devam ediyorsunuz. time lapse'te kamera acilari ve smooth hareketler biraz zorlayabilir.
dorduncu plan: video, orta yakin cekimden genis aci cekime zoom out. veya bir sekilde kamerayi yukseltecek ekipmaniniz (kreyn varsa super olur)
son plan: fotograflardan olusan dev bir dogum gunu mesaji. yanina uzanabilirsiniz.

hayal gucunuze gore bircok modifikasyon yapilabilir.

iyi sanslar.

öncelikle şu klibe bir göz atın. (şarkı da şahanedir bu arada :)

www.youtube.com

bu şekilde olmasa da, bir kıvılcım çaktırır belki fikir anlamında.

en yaratici fikir aklima gelen, "dayi gillerinin yanina amerikaya gitsin, naapcak türkiyede", oldu.

o 3 yıldır, ben 2 yıldır yurtdışındayız, biraz memleket hasreti hali var. bi 6 ay 1 yıl türkiye'de kalıp sonra doğuya gidesimiz var. Tepkini anlıyorum ama bize de bir fırsat ver istanbul'da takılalım biraz.

Kurslarda İspanyolca öğretmenliği yapabilir.

öncelikle iyi yolculuklar. şanslısın.

tek bi şey söylemeye geldim.

insanlar konuşur.

götünün üstüne hiç oturmadığından insanların karamsar olmasını pek anlayamıyorsun sanırım.

change the world +1
ama yine de harikasın. iyi şanslar sana hayatında.

millet tembel, sen çalışkansın. hikayenin anafikri bu en azından.

olay fantazi boyutunda kalmadığı uçuk bir fikir olmadığı ve eyleme geçildiği sürece başarı şansı çok yüksektir. steve jobs'un bir sözü vardı. çoğu insan hiç denemediği için başarısız olur diye.

ancak film sektörü biraz şans işi senaryo bitebilir ama film çekmek biraz para ister. devamında başarı gelir mi gelmez mi orası senin yeteneğine kalmış.

aynı senin gibi benzeri hikayelere sahip çok tanıdığım var. bir tanesi 15 yıl fransada yaşadı gitmeden önce kimse inanmıyordu. onun başka bir arkadaşı amerikaya gidicem kuaför olucam diyordu güldüler şimdi new york da oldukça iyi bir mekanı var. ( adını bilmiyorum )

insanlar biraz karamsar.

sende sanslisin, insanlarda karamsar, ama karamsar insanlarin salaklarini elersek nedenleri oluyo. adamin seninki gibi bi yetisme ortami bulamamasi da dahil.

senin yaptiklarin sans olmasinin yaninda senin basarin büyük ölcüde.

ben yurt disinda okuyorum, yasiyorum, calisiyorum, bana yasadigim ülkede okumaya gitmek isteyen cok kisi geliyo soru sormaya ben onlardan kimseye ama kimseye önermiyorum benim yaptiklarimi mesela, ben baya güzel seyler yapma firsati buldum senin gibi, sendekinden farki daha kapitalist seyler olmasiydi, neyse bana gelenlerin hic birine ama hic birine önermiyorum yaptiklarimi, cünkü yapamazlar, benim gibi sansli ve becerikli olamazlar.

sendeki durumda bu.

dediklerini sen yapabilirsin ama baskasi yapamaz. ondan dolayi insanlar sana karamsar cevaplar veriyolar. normal bu da.

evlenelimmi?

çoğu insan çocuk kalmak yerine büyümeyi tercih ediyor bence ondan.

sen icraate geçen azınlıktansın, diğerleri ise göt büyütmekle meşgul

insanların dünyasında değil kendi kafanın içinde, kendi projelerinin dünyasında yaşıyor ve senin gibilerin oluşturduğu bir mekanizmada senin gibilerle birlikte yol alıyorsun. sistem senin gibi iş merkezli katılımcılara her zaman açık ama bu sistemin içinden sisteme biraz geydiren veya kendi öznelliğinde direten şeyler yapsaydın sen de başarısız olurdun. ben senin tam tersinim. aslında seninle aynı çalışma yaşamına sahip olmak istiyorum ama etrafımdakilere bulaşan biriyim ben. insanların içinde çalışıyorsam sadece kendi kafamın içinde olamıyorum. sadece yalnızken hayalperestim ben. hayata girince mümkünü yok sadece kendi yapmayı istediğim şeyleri düşünerek devam edemem. bu dünyada bir şeyler başarmak bazı şeyleri yadsırsak çok kolay, yok eğer yadsımazsan gerçekten zor ve belirtmek isterim ben sana yürüdüğün yol iyidir veya kötüdür demiyorum sadece benim yorumum bu. ne senin alınmanı isterim ne de beni başarılı her insana gıcığı olan bir kaybeden gibi algılamanı isterim ve aklıma gelmişken bazen bakarız bir devlet memuru görürüz bize göre hayatı sıkıcıdır ama düşününce o yurdum memurunun ABD'deki bir rock yıldızından yani özgürlüğü ve mutluluğu simgeleyen popüler ilahların yanında akıl ve vicdan olarak hür olduğunu görürüz. bu gerçeği yakın bir zamanda düşündüm ve aklıma geldi belirteyim dedim. biz artık 21.yüzyıl insanları olarak kuru başarının sistemin bir şekilde insanı gütme çabasının bir ürünü olduğunu görmeli ve yapmayı istediğimiz şeyler yolunda ilkelerimizden vazgeçmeyerek bedel ödemeyi bilmeliyiz. ben başarıyı geçtim eğer olursam bir gün kült olurum ve olamıyorsam boşverdim başarıyı. istemediğimden değil. sadece benim değer dünyamdan bağımsız olacaksa, başka akılların ve vicdanların onayıyla bu başarı başarı olacaksa ,umrumda değil. zaten insanlığa aş dağıtmıyorum sadece kendi egomun peşindeydim. egom için başka alan bulurum. her ne kadar bir hayali, bir arzuyu, kendini ifade edebilecek bir dili, bir alanda kalbine düşürerek yakalamak zor olsa da yapacak bir şey yok. başarılarının devamını, aklın ve vicdanın hür ise ve bir tutku olarak sindirdiysen dilerim. bu şartlar dışında ne olacağın beni ilgilendirmez çünkü benim için sen matematik sistemde bir elemansındır o zaman hatta çoklukla musluk tamircilerini senden daha fazla önemseyebilirim :)

alta kopyaladım

alternatif olarak openoffice kullanabilirsiniz.

açamadım malesef.

wordde alfabetik sıralama oluyor muydu ki?
google exceli yapıyor alfabetik sıralama işini. seçip sağ tıklayın "Aralığı sırala" deyin.

ex902 adresi alayım. :)

senin dosyanın altına yapıştırmıştım. şimdi giremiyorum ama.

sen son halini gönderince kapattım, msg atsana adresini.

[email protected]

mail adresine nasıl kartpostal göndereyim ex? :)

LibreOffice akar.

www.libreoffice.org

3 is gunu icinde gecmediyse bir sorun olma ihtimali yuksek..

telefon ile ogrenebilme sansiniz olabilir mi?

baglantili olsa bile euro hesabin hesap numarasi farklidir.. iban ile geldiyse baska hesaba gitmez diye duz mantik yurutuyorum..

telefonu deneyeceğim en kısa zamanda. euro hesabının numarası farklı evet. iban ile geldiğine ve numaranın da doğru olduğuna eminim.

işgününe dair de kafam karışmış durumda çünkü meksika'da 13 ağustos tarihinde maili aldım. (8 saat fark var) Fransa'da 14 ağustos olabilir. sanırım en iyisi pazartesiye kadar bekleyip sonrasında telefon etmek.

ücretsiz tr proxyleri hiç bir işine yaramaz çünkü yavaştır. onun yerine arasında türkiye serverlarının da bulunduğu vpn satın alman gerekli.

çok rahat insanlar. bunu diyebilirim. ama meksika'nın neresine gittiğine de bağlı. az turistik yerler daha muhafazakar olabiliyor, koyu katolik insanlar da var.

Mexico City'de kalacağım çokça, bir de Morelos ve Chiapas.

hiçbir fikrim yok ama ermanen'in dediği gibi, kuzeyiyle güneyi çok farklı diye duydum

meksika'ya hayatımda hiç gitmedim ama ispanya'daki meksikalılar gayet iyi ve yardımsever insanlardı. genelde canayakın adamlar öyle kavga olaylarının çok olacağını zannetmiyorum. tabi memleketin havasının suyunun adamı etkileyeceği gibi bir gerçek var belli mi olur sen götü kolla yine avrupa kadar güvenli yerler değil oraları. katakulliye gitsen kimsenin haberi olmaz. pek eğitimli adamlar da değiller.

oğa beni de al:'(

didn't read lol

bence uyuşturucu kartelleri, mafya ve çeteler. şahsen öyle bir belgesel görsem kaçırmam.

@keltik onları çekmek biraz zor olsa gerek. g.tümü kesmesinler sonra oralarda?

haklısın kardeş riskli ama bu yüzden herkes yapamaz. tutma ihtimali çok fazla. o fırsat benim elimde olsaydı kesin yapardım.

efes,meryem ana ziyaret edilebilir.çöpşiş için ortaklara gitmen lazım :)
kuşadası milli parka gidebilirsin.

günübirlik ya da bi gece konaklamalı pamukkale

izmirde bişey yok ama gelip de görmemek olmaz

antik kent seversen yakın civarda çok var, milet, prienne, magnesia, tralles vs.

antik kent sevmiyorsan bile efes ve meryem ana mutlaka görülmeli. oraya kadar gitmişken şirincede şarap tadımı

kelepirin dediği gibi kuşadası- milli park görülebilir,

aqua fantasy yada adaland denenmeli.

laan keşke şu an evde olsam, ne güzel şirince'ye falan gider içerdik.

benim yerime şirince'ye git bigün varsa çoluk çocuk topla aileden. içerlerse büyükleri de al tabi. gitmişken bol bol meyve şarabı tadın, alın. ucuz ucuz. mis. sonra efes, meryem ana'ya mutlaka gidin. kuşadası'na gidin bi haftasonu gecesi, eğlenceli gibi gözüküyorsa gece takılın. balık tutmaya gidin pamucak'tan kıyıdan atın, bizimkileri görürseniz selam söyleyin. havalar ısındı, yoncaköy'e gidip deniz sezonunu açın. daha ne diyim :)

çöp şiş için ortaklar'a gidicen hakkaten. değişik bişey yemek istersen kuşadası'nda tuki'den çarşaflı dene, güzel bi tosttur.

uygun android telefon sorununu çözecektir.

ama hangisi?

www.vatanbilgisayar.com üstteki reklamda 3. haber olabilir. güzel telefon.

şu da olabilir tabi www.hepsiburada.com

Aramaya inan, aramaya iman et, aramaya güven, aramaktan yılma. ARA!

(bkz: modem olarak kullanılabilen cep telefonları)

falco - jeanny

ah falco ah. seni bağıran abi diye hatırladılar ya.. yazık sana. boşa ölüp gittin bu dünyadan..
www.youtube.com

kendisi dominik'te bir trafik kazasında 1998'de ölmüştür efem.

bunu bilmiyorum ama limon suyunu cıkarmak icin buna benzer şeyler satılıyor.

yatırım yapsan ne olacak 50 kuruşa satacaksın. dükkan mı açıcan :)

kullanışlı değil bi kere

abi normal bir fısfısı sök limona tak, aynı şey. abartılacak bir şeyi yok.

ayrıca senin gibi küçük yatırımcının bundan kârı olmaz, büyük market zincirin falan olacak, hepsine dağıtacaksın, reklamını yapıcaksın, o zaman bir şeyler kazanılır.

sen ben gibi mantikli bi adam almaz.. limonu siktikca dagilir gider limon.. 1 liraya filan satilacagi icin millet meraktan alir belki Zarar ettirmez diye dusunuyorum.. maliyeti yok gibi birsey cunku.. ithalata merakliysan biraz para biriktirip bikac ulke ziyaret et.. perspektifin genisler..

benzerlerini gordum turkiyede ama fisfisli degillerdi.

Vespalar inanılmaz sağlam motorlardır. Neden illaki yüksek model alasın? Bence düşük modelini al biraz topla keyfine bak.

güzel olmuş.

fransa'dan daha fazla görüntüler olsa daha iyi olurdu belki (ama kısa film ve küçük kasaba işte ne kadar oluyorsa artık di mi..) bir de kağıda baktın arada, bakmasan daha iyi :) onun dışında keyifli olmuş baya...

websitesi vardı, o ne oldu? :)

bence çok güzel olmuş. Tek göze batan konuşma sırasında sesin çok yankı yapması ve başında müziğin azıcık onu bastırması bence

agh.ye başvurmaya gidiyorum şimdi, =)

bu arada sonu çok güzel bitiyor.

çok güzel :D agh de yapmak istiyordum şimdi daha çok istiyorum

beğendim. ne güzel kasabaymış. haa yani senin filmini beğendim.

en son ne dediler grupça, anlayamadım ben..

sana notum dokkuz pampa..

"Hakikati ancak yüreğimizle görebiliriz." - Küçük Prens'ten bir alıntı. Düz çevirince şöyle bir şey sanırım; "Hakikati görebilmek için kalbinizle bakmanız gerekir, gözünüzle göremezsiniz."

özellikle oyunculuk performansın muhteşem :) cannes'a bile gidersin gönüllü olarak :D

birleştirme yerinde numaralar var mı?

ı ıh

Isırarak anlayabilirsin. Veya bileziğe zarar vermeyi göze alıp bir kenarını zımparala. Zımparaladığın yerin altında yine sarılık varsa altındır, yoksa ya kaplamadır ya da sahtedir.

Derdini Fransızca anlatabilirsin.

karaciğer problemi geldi aklıma. kanın yeterince pıhtılaşmıyor da olabilir.

burunun hakkında bilmiyorum fakat diğer kanama o bölgedeki bir çatlaktan olabilir ve üzerine gitmez iyi beslenmez tuvalet alışkanlığı edinmez isen üzün vadede hemoroide dönebilir. yemene içmene dikkat etmelisin ve o bölgeyi sıcak tut. ne bileyim sıcak su tut falan.

Alt kısım için hijyen önemlidir, temizliğine dikkat edin. Sadece suyla değil de, banyoya girdiğinizde sabun gibi kimyasallarla derinlemesine temizleyin. Burun için ise meraklanmayın, hava değişikliklerinden en çabuk etkilenen kılcal damarlar burnun iç tarafında, resmen en yüzeyde konuşlanmışlardır. Benim burnum senelerdir kanar, zararından ziyade faydasını görürüm, olan baş ağrımı alır götürür mesela...

dostum sana burada binlerce tıbbi terim sayabilirm ama basit düşün.
1 aydır seni zorlayacak ne yaptın ? ne değişti hayatında ? işte o ve ya onlardan vazgeç zaten bu sürede de az buçuk fransızca kaparsın.

ikisi aynı hastalığın semptomuysa daha tehlikeli olabilir. tesadüfen farklı zamanlarda olduysa, mesela yüksek tansiyndan burun kanaması, hemoroid'den de kıç kanaması olabilir. iç kanama olabilir. bir sürü durum var. kullandığın ilaçlara, ne yediğine içtiğine vs bağlı. çok ciddi olabilir yani.

bence sen acile git. ingilizce de bilirler heralde.

garip olan hepsi bir anda olmaya başladı, yoksa dikkatimi çekmezdi zaten, yani burnum kanıyor diye ortalığı velveleye verecek değilim de sabah uyanıyorum banyoda bi bakıyorum burnum kanamış, sonra bakıyorum kıçım da kanamış, teallam. ben yarın gideyim iyisi mi.

(bkz: endometriyozis)

morluklar falan var mı vücudun da?
bi de mümkünse cumaya kadar beklemeden git.

aynı şey bana da oluyo 2 gündür neden bilmiyorum ben de gidicem doktora yarın

kanamalar durmak bilmiyorsa hemofili olabilir.

beklemeden, bunu okuyunca hemen doktora gidin

Gördüklerinizin dışında vücudunuzun iç organlarında da kanamalar gelişiyor olabilir. Cuma'yı beklemeyin, hatta sabahı beklemeyin, hemen acil servise gidin.

merkezle bir konus ordaki sefin seni resmi olarak yönlendirir.

ye gitsin, icin de rahat olsun panpa.

@jean sorum öderler mi değil zaten, adamlar da ödemeye niyetli de, ben kendim almadığım bir biletin geri ödemesini onlardan alınca cebime havadan bir para girmiş oluyor, yani 2 ayrı yere aynı bileti aldırmış oluyorum. dolayısıyla bir haksız kazanç söz konusu :)

günahını suçunu kazığı bir yana bırak. eğer haksız yere kazanç olduğunu düşünüyorsan bunun -ki bence öyle- alma. ben almazdım. senin için büyük kosmkoca avrupa için küçük olabilir ama sonuç olarak haksız olduğunu düşünüyorsun.

sen böyle sacma kaziklama islemi yapiyosun,havadan para degil o,kurumlarin bütcesinden ayrilan ve kisitli paralar,sonucta orda türk vatandasi olarak bulunuyorsun ve gecici süreli ordasin gelecekte de belki muhatap olmayacaksin bu kurumlarla ondan sallamiyosun.

ama hasbel kader ortaya cikti düsük ihtimal olsada bundan sonra türk vatandaslari bu islemlerde ne kadar zorluk cekerler haberin var mi?

güvenilmez bu tarz islerde ,baska zamanda basvurulari dikkate dahi alinmaz.

yapma böyle bir sey.

1. Şirket ilk defa bilet almıyordur, büyük ihtimal acenta ile çalışır. KK ile alacaklarını sanmıyorum. Yani sıkıntı çıkmaz.
2. Acenta herzaman temiz çözümdür
3. KK 3d secure den geçerse (online de) beyan etmeye gerek kalmaz.

@arden geçen yıl aynı şekilde aldılar geldim, bugüne kadar bir sürü insana da bilet aldılar elbette. Yasaların değiştiğini kartın ibraz edilmesi gerektiğini söyledi THY çalışanı arkadaş.

şimdi telefondan kk ile alınca mail order yapıldığı için
check in de göster bakalım diyorlar.

Ama nette 3d secure ile alırken kart sahibinin teline mesaj geliyor (doğrulama kodu). O aşamayı atlattığında göstermek gerekmiyor.

Ha ama bunların hiçbiri gerekmeyecek, direk gidip bilet bastıracaksınız. Ben öyle umuyorum. Acenta ile çalışırlar.

vodafone cep limitsiz
55 tl
sabit hat ve vodafone sınırsız
diğer yönler 750 dk
750 dk aşınca da dakikası 40 kuruş,
gayet memnunum

avea'nın 30 liralık faturalı bi tarifesi var. 2gb kota limit sonrasında 96kb sınırsıza düşüyor. 500 dk her yöne ve 2000 her yöne sms. gayet mantıklı. üstelik istersen sözleşme bile imzalamıyorsun. www.avea.com.tr

turkcell bişey paket benim 59 TL
1000 dk. 1000 sms 1000 mb.

vosvos başka

vespa bambaska

w

vosvos tabiiki

kışın vosvos yazın vespa. paran varsa ikisi birden

vespa bayan tarzı ikiside benim tarzım uyar :)
zenc +1

kimse bu seçimi yapmak zorunda kalmasın, dinimiz amin.

ben vosvos derdim herhalde.

vosvos

vosvos iyi hoş da, kullanımı da düşünmek lazım direksiyon hidrolik değil çeviriyorsun çeviriyorsun dönmüyor, sonra her an yolda kalabilir. debriyaj fren kazık gibi basıyorsun basıyorsun gitmiyor :D baya bi kas gücü falan gerektiriyor o arabay ya, bence vespa al.

vespa be!

vosvos için ileri düzeyde araba ve motor bilgisine ihtiyacın var. araba muhtemelen bir iki kez elinde kalacak çünkü.

bence vespa,

vosvos'un tipi klası tamam da çok uğraşırsın sürekli bişeyler çıkartır.

vosvosun sıfırı yok. ama vespanın en klasik modeli olan px serisinin bile sıfır var.
tabiki vespa.

vespa candır canandır.

bakım şu bu uğraşmaya hevesliysen vosvos

vespa.

onu geçelimde arkadaşlar bizim patron dun borçuna karşılık bir adamın şahinine el koydu mehmet vereyim sana dedi (vos vos gibi bakıma muhtaç gaza bas git durumu yok elin yağ pas kir olucak :D) neyse 3 bin e saymışlar 2 ev satarsam el koyacam makinaya sonra yağ pas kir uğraşayım sökeyim diyorum hevesmidir yaparmıyım :D ???

Akşam yemeğini ye, yat. Sabah 08:30 a kadar uyu işine bak. Tamamdır.

İş çıkışı spor yapmayı deneyebilirsiniz, gece boyunca sizi ayakta tutacak enerjiyi harcamış olursunuz, hem de o yorgunluk uykunuzu getirir.

@adramelekh bu yöntemi defalarca denedim, olmuyor. öğlene kadar zaten zombi gibiyim, öğleden sonra da öyle takılıyorum tüm gün kendimi tutup uyumasam da akşam 22.00/00.00 aralığında sızdıktan sonra sabaha karşı saçma bir saatte uyanıp (04.00 / 05.00) yine şu aptal döngüye kapılıyorum.

@Adramelekh +1

öyle bişe yap ki saat 10-11 gibi yorgunluktan gözlerini açama

spor olabilir, bir gün uyumama olabilir, ya da gündüz uyumama olabilir

Aynı durumdaydım -hatta daha kötü durumdaydım derdim ama senin durumda baya kötü hakikaten-
basit olarak söyleyeceğim, eğer uygularsan kurtulursun bu dertten ve başka dertlere yol açarsın. Yok idrak edemeyip, iplemeyip uygulamazsan da aynı dertle uğraşa uğraşa diğer dertlere sıra gelmez.
Kardeşim, çaresi şudur, kolaydır. Sabah güneş doğmadan önce ve yaklaşık aynı saatlerde kalkıyorsun. İster 1 saat uyu, ister 19 saat. Aynı saatte uyumaya çalışma, aynı saatte uyanmaya çalış. Aynı saatte uyanmak. uyumak değil uyanmak. bu dertten artık kurtul diye böyle odun gibi yazıyorum.
sabah kalkarken çok kötü oluyorsun, hatta kalkamıyorsun neredeyse ama bir kalkarsan off tamamdır. gittikçe iyiye giden bir hale dönüşüyor durumun. Öğle yemeklerinden sonra bir uyku bastırırdıki sorma. Şimdi bunu yazınca farkettim, kalmamış öyle birşey.
Yapacağın tek şey, her ne pahasına olursa olsun, şart şurt farketmez,
1)aynı saatte
2)güneş doğmadan önce
bir şekilde kalkacaksın ve "yaa ben hiç uykumu alamamışımki" falan demeyeceksin çünkü o zaten uykunun kandırmacası.
Selametle.

pazartesi sabah 6 da kalkıp bir hafta boyunca bunu yapmaya çalışacağım. sonuçları sizlerle paylaşırım. (bir yerlerde uykusuzluktan düşüp ölmezsem tabii) :)

Oturma izniyle tax-free alamıyorsun diye biliyorum. Gümrükte onay veren polis vize tipine bakıyor çünkü.

oturma izninle tax free alamazsin

iphone al rahatla

vizeni ordayken uzat,türkiyede basin agrimasin


4.hic bir fikrim yok

5.hic bir fikrim yok

1,a)cikolata,sarap,likör,kule kule eyfeller,oyuncak
b)daya ickiyi
c)daya cikolatayi

@hier istediğin bardak altlığı olsun, bulursam alırım elbet.

- ucuz hatıra eşyaları kategorisinden baget şeklinde tükenmez kalemler vardı, yanlış hatırlamıyorsam 1€ civarındaydı fiyatları
- Parisli bardak altlıkları da çok tutuyor
- Ben ablama Monet resmi baskılı bir şemsiye almıştım, çok makbule geçmişti
- ailenize bir dolu peynir, pate vs. alın

saat ciddiyet katar. spor saat değil ama. hoş olur. bana kalırsa her erkekte olmalıdır.

bileklik tek renk olduğu sürece ve sarı pembe olmadığı sürece uygundur, güzel durur ama incik boncuklu olmaz.

saat güzel, gözlük güneş gözlüğüyse evet ama numaralı gözlükse kesinlikle hayır, beyaz taşlı küpe ya da piercing gibi olanlara evet, kolye ve zincire hayır, bilekliğe evet ama künyeye hayır. şapka da kişiden kişiye değişir, yakışıyorsa olabilir.

takım (futbol-basketbol) bileklikleri spor giyimde güzel duruyor.
saat
şapka iyi kombinleyebilirsen harika, kombinleyemezsen berbat durur. önce moda bloglarından nasıl kullanıldığına bak

olm giy dedenin hırkasını en güzeli o

kaşındım nedense akşam akşam:

www.tamamenfransiz.com

şu olmuş mu mesela? kombin felan. :D

nayn olmamış. özellikle şöyle şapkalar kişiye karşı saygıyı bitiriyor :)) gömlekte olmamış

ayrıca @kayranın kedisi+1

o kombinasyona ben vermezdim.

şapkayı çıkar saçlara biraz şekil ver yeter şu omzuna taktığın poşet mi çantamı her neyse hemen kurtul..gözlük güzel duruyo ortamına göre kullanılır gözlük ya saat iyidir candır ama güneşte kullanma iz kalır malum..yakışıklı adamsın ii böyle kız gibi doldurma üzerini takıyla küpede güzel olmuş sn şapkayı çıkar..

sakalla bıyık aynı uzunlukta olsun. eğer böyleyse kötü (bkz: abiler)

bence erkekte en sık duran aksesuar kol dugmesi

ailem>ben>arkadaş(tabi samimi erkek arkadaşsa)>sevgili

ailemi tabii ki, bana kız mı yok?

sevgilim = kendim > arkadaşlarım > aile

ilk yüzme bilmeyeni kurtarırım elbet.

mal mısınız lan nasıl düştünüz diye dalga geçtikten sonra ailemi kurtarırım, sevgilim denize düşecek kadar kekoysa ve yardım bekliyorsa artık sevgilim değildir.

denize gitmeden önce topuna birden yüzme dersi aldırırım, gerisi için polemiğe girmem :)

hoca da durur mu yapistirmis cevabi; "hanim sen biraz yuzme biliyordun degil mi?"

tabii ki önce annemi babamı kurtarırım, sonra sevgilim, sonra kardeşlerim, en sonda da henüz ölmedilerse arkadaşlarıma el atabilirim.

ben tanımadığım bir insan olsa bile kurtarırım, öyle insan ayırt etmem. 21. yüzyılda olacak iş değil.

temel durur mu yapıştırmış cevabı; "komitanım bu ülkenin tek can kurtarani benmiyum?"

hiçbirini kurtarmam yepyeni bir hayata başlarım. lan götler hepiniz birden denize düşüüyorsunuz. demek ki gemide falansınız. beni niye çağırmadınız?

hepsi birden denize düştüyse ve hepsi birden yüzemeyecek kadar beceriksizse, bi sigara yakar hepsini bi izlerim sanırım son kez.

annem%kardeşim>gerisini salla :)

o kadar adam aynı anda düştüyse vardır bi bokluk der kaçarım.

yüzme seviyelerine göre kurtarırım elbet. annem başı çeker.

selam bora ben. gerisi gelir zaten..

arada yüzme bilmeyen çıkarsa onu kurtarırım yoksa çıksınlar kendileri

kardeşim > ailem > kendim > arkadaşlarım = sevgilim

biraz frene basın.
herşeyi aynı anda yapmaya çalışmayın.
geçmişe dönüp, başaramadığınız, yarım bıraktığınız şeyler için kendinizi affedin ve öncelik sıralaması yapın.

iyiymiş de, üniversiteyi bitireymişsin de askerliği kısa dönem yapaymışsın.

yoksa kendini gerçekleştirmek yolunda gayet hoş adımlar atmışsın. bir araştırma şirketinde sabah 8 akşam 6 çalışsaydın daha mı iyiydi?

bundan da hiç şikayetçi olduğunu sanmıyorum aslında, istemiyorsan koşturma geri dön askerliğini yap, burada bir yerlerde işe başla o daha mı iyi?

Sen böylesin demek ki, içine yerleşmiş bir şey bu değiştirebileceğini sanmıyorum.

once hedefler belirleyin mesela ilk hedefiniz okulu bitirmek olsun

askere git. belki sadece askere gitmen kafandaki soruları çözebilir. zira koşma potansiyelini umarım 60 yaşına da gelsen kaybetmezsin.
eh, sıkıldıysan da askere git. kafanı duvara toslamanın zorunlu hali. yap bunu.

dostum senin söylediğin o aileden para almadan yaşıyorum konsepti 18-22 arası geçerli. yaşın olmuş 24, lise mezunusun ve gönüllü bir projeden çalışıyorsun. senin günü kurtarmaya değil geleceğini kurmaya başlayacağın bir sisteme ihtiyacın var.

öncelikle üniversiteyi bir şekilde bitir. şimidiki tecrübelerin üniversiteyi bitirdiğin zaman epey işine yarar. kendine bir gelecek çiz. benim elimde şunlar şunlar var, ve ben şunları yapabileceğimi düşünüyorum/inanıyorum de ve yola koyul.

:)) az cok benim durumum da bu ve yas 27.. tek fark bende saclar duruyo spor ve sagliga da onem veriyorum biraz da genetik yasimi duruma gore ben ayarliyorum 22 de oluyor 27 de..
biraz da ben ekliyeyim kisisel gelisim yaptikca daha unique ( tam turkce karsiligi olmadigindan boyle yaziyorum) bi kisilik olusturuyorsun ve biraz da yalnizlasiyorsun aslinda..
soruna cevap vereyim.. buyuk ihtimal 30a dogru 8-5 calisip aksamlari popcorn esliginde film izleyeceksin :) ben simdilik memnunum ama ilerde popcorn kutusunu koyacak kadar ufak bi gobegim ve omzumdan inmeyen bi oglum olsun istiyorum :)

ne yap ne et o üniversiteyi bitir.

insanlar önyargılıdırlar, kimse sana "başladığı işi bitiremeyen insan" diye kulp takmasın.

her şeye odaklanma bir şeye odaklan ama her şeyi yap ;)

@ sanal hayvan şikayet etmek değil de, sonrasında ne olacak artık telaşı başladı sanırım. Askerlik zor mesele benim için, kaldırabilir miyim bilmiyorum.

@bilan haklısın, işte tam sorun da burada başlıyor, geleceği kurmak/kurtarmak için neler yapmalıyım, bugüne kadar yaşadıklarımdan mutluyum elbette, hem aileme yük olmamış olmaktan hem de istediklerimi gerçekleştirmiş olmaktan ama bundan sonrası için insanların da beklentileri değişiyor artık bana dair.

@mustancı unique in türkçesi biricik. bence çok güzel bir kelime. herkesin hayatı "biricik" mesela, tavsiye ederim. Arada ben de diyorum kendi kendime çoluk çocuğa karışsam, bir kasabaya yerleşsem falan, ama sonuçta hepimizin hayalleri değil mi bunlar, henüz kimseyi görmedim (17-20 yaş grubu dışında) ben istanbul'da yaşamak istiyorum, her gece taksime çıkacağım falan diyen...

ve genel cevap olarak; sanırım dönüp o üniversiteyi bitireceğim öncelikle :) aklın yolu bir ne de olsa.

okulunuzu bitirin ve askere gitmeyin. ömrünüz batak oynayanları terslemekle geçtiyse askerde hayatınızın şokunu yaşarsınız büyük ihtimalle. yerinizde olsam okuldan sonra fransa'ya dönüp orada hayatımı kurardım. bu sırada zamanla her şey düzene girer siz de bir soluk alırsınız.

bence de üniversiteyi bitir türkiye'ye döneceksen askerlik peşini bırakmaz ve üniversite mezunu olmazsan uzun dönem itin kopuğun arasında o askerlik bitmez.

dostum selam. bak bende boktan durumdayım soyle ozetleyım. cok tembeldım lısede.2004de mezun oldum 3 kere sınava gırdım oyle tembeldım kı barajı gecemıyordum fln. aılem kafamı sıktı 4 yıllık olsun bır daha dene dıye. amk 3 yılım oyle gıttı yıl oldu 2006 konyaya gıttım sık gıbı 2 yıllık bır bolume. kı cok fırlamayım gozum dsarda gezıp tozmak ıstıyorum. 4 ay zor dayandım konyaya bıraktım okulu. sonra puanım dusuyor dıye 1 adha gırdım 1 yılda oyle bosa gıttı. sonra 2008de atılıma gıttım. ordada 1 yıl okudum sonra burslu 2 yıllık gelınce orayıda bıraktım. hıc memnun olamadım nıyeyse. nese yzde 100 burslu bıtrdım 2 yıllıgı. dedım yasım 24 oldu daha sıksen kaldıramam aöf yazıcam. aılem tuttrud etrafımdakıler aofu sıkleyen yok ıssız kalırsın gec adam gıbı bır yer bıtır 4 yıllıgı. dgsye gırdım fazladan ıntıbak 1 yıl gırdı yasım 27 olacak mezun oldugumda. pskljım boka sarmıs. 2 3 stajım war dılımde sper degıl we yurtdısında bır tecrubem yok. sınıfta 92lıler wr 5 yas kucukler sen hesap et artık. ama sana sunu soyleyım cok uzattım. o unı dıploması olmadan bır bok olmuyor ıstedıgın kadar gelıstır kendını bır bok olmuyor mıllet etıketıne bakıyor nereyı bıtırdın surayı. hımm tamam gel dıyorlar. o yuzden unıyı bıtır. hıı torpılın wrdır ocok saglam yerden hayatını kurtarır orasını bılemem. ama enınde sonunda gırısım yapmıcaksan sabah 8 aksam 5 calısmaya mahkumsun malesef

'biraz da ben ekliyeyim kisisel gelisim yaptikca daha unique ( tam turkce karsiligi olmadigindan boyle yaziyorum) bi kisilik olusturuyorsun ve biraz da yalnizlasiyorsun aslinda'

uzun zamandır okuduğum en şahane tespit. hakkaten doğru bu. standarda, ortalamaya 'inmeye' çalış, aksi takdirde çook keyifsiz günler seni bekliyor emin ol. bu ne lan deyip duracak beynin önüne geçemeyeceksin.

ayrıca unique benzersiz demek.

baba parası yesen ne olur ? yemesen ne olur = bi istatistik kurumumu var öbür tarafa gidence yenilen baba parası = 45.758 tl sizden %20 sevaplarınızı alıyoruz mu diyolar ? paraya tapma. kişisel gelişim para için değildir. asker'e gitte gör kişisel gelişimi.

@fuskiye baba parası yemiyorum'u başkalarına yük olmuyorum manasında yazmıştım, yani 18 yaşımdan beri bir şekilde çalışıp kendi paramı kendim kazanıyorum, ona göre de hayatımı düzenliyorum. 24 yaşında hayatında bir kere elektrik faturası yatırmamış, ailesi ile yaşayan insanlara göre de bir deneyim farkımın olduğuna inanıyorum açıkçası, o yüzden belirtmiştim.
paraya taptığım yok, aksine mutlu olmak istediğim şeyleri yapmaya çalışıyorum ancak hem ailem hem de çevrem tarafından önerilen/gösterilen yol maalesef paradan geçiyor. fransa'ya gönüllü olarak gelmek istediğimi söylediğimde bir çok insan deli misin mis gibi işin, evin, sevgilin var istanbul'da bitir okulunu askere git gel kur yaşamını işte deyip duruyordu, hepsinden kaçtım geldim buralara...

askere de gidebileceğimi sanmıyorum, muhtelemen okulu bitirip tekrar yurt dışına çıkacağım.

dostum bende canlı muzık yapardım para kazanırdım fln flan. babamdan almazdım ama aılemın evınde kalırdım fln. demek ıstedıgım bu ısler sana gelecek saglayacak mı? yanı unı dıploman olmadan bu ıslerı yaparak para kazanmıssın. bır sırkete ıs ıcın basvurdugunda aa lıse mezunu ama kendını gelıstırmıs faturasını yatırmıs kendısı baba parası yememıs demezler anladın mı? dıplomana bakarlar dırek. bu yastan sonra yemıyor bılıyorum. ama askerlık dıyorsan aöf oku yurtdışında calıs o sırada. okumak bır yandan adamın omrunu yıyor pskljıyı bozuyor yası gecıkenler ıcın tabıkı. ben bunu bılır bunu solerım yasayan bırı olarak.

köye yerleşmek istiyorum. beni şehirde tutan faktörler yüzünden bunu gerçekleştiremiyorum.

her hayal zenginlik gerektirmez.

Lara Stone'un göğüslerinin arasından İskender yemek.

çok geriden değil yahu. son bölüm o zaten. birkaç gün gecikmeli diyelim.

soruya gelince: kocaman bir alanda gayet temiz, sıcak, düzenli, koşulları düzgün barakalar yapmak, 7/24 dönüşümlü çalışacak 3 işçi ve ailelerinin evlerini yapmak, kendi evimi yapmak, birkaç güvendiğim veteriner hekimle düzenli ziyaretler için anlaşmak ve o ilk bahsettiğim barakalarda ulaşabildiğim tüm muhtaç hayvanları toplayarak onlara bakmak.

kişisel hayalim yaşanılabilir ve bilimde çığır açmış entellektüel türkiye de yaşamak

@bigboy neye göre kime göre ütopya?

@bigboy işte bende diyorumkigerçekleşme ihtimali %1 bile olsa imkansız değildir. bu yüzden ütopya değildir

o %1'lik ihtimali artırmak adına; entelektüel olacak o tek l ile. :)

kendi filmimin galasına gitmek..

üzerinde adım ve soyadım yazan şehirlarası otobüs filosu kurmak. misal; ismail ayaz

@gereksiz insan www.eksisozluk.com

@neysene nazım 1920-1960 arasında eser verdi, o dönemdeki metinlerde çift l ile kullanıldığı doğrudur ancak dil kuralları itibariyle değişen ve dönüşen bir forma sahip. bugün genel olarak kabul görmüş hali de tek l ile yazımı. nasıl ki daha önceden birleşik yazdığımız birçok kelimeyi bugün ayırıyorsak, entelektüel de artık tek l ile yazılıyor. :)

boyle bir araba sahibi olmak, su an icin en buyuk hayalim bu. 20bin lira bi sey aslinda. hemen yarin da gerceklestirebilirim ama o zaman yeni bi hayal sahibi olmam gerekir. o yuzden erteliyorum.

www.fullsize.dk

birşeylere inanabilmek ve peşinden koşacağım bi hayalimin olması.

68 mustang

@gereksiz insan ben eskide kalmışım kusura bakma :) çünkü o zamanlar türkiye daha ENTELLEKTÜELdi :)

79 dolarlik kindle cikmis tam senlik

ben de araya gireyim hemen. bende de epeyce bir pdf birikti. bunlari bir yere mi yüklesek, bir eksiduyuru pdf library gibi birsey mi olsa, millet elindekini yükler oraya. kitap arayan arkadaş da ilk olarak oraya bakar. ölü link, 20 dk bekleme işi ile falan ugrasmaz. olma mi?

+1 atmacaged elimdeki pdf makale arşiviyle ben varım

arşivimin bir kısmını ben de yükleyebilirim. Ama daha çok dergiler ve ecnebi dillerde kitaplar olur. eksi-kütüphane güzel fikir. isim bulalım, yapalım.

bu arada soru güme gitmesin,

ben de pdf okuyabileceğim bi şeyler arıyorum, şimdiye kadarki araştırmalarımda "kindle keyboard" biraz öne çıktı gibi

(bkz: logic) derim başkada bişey demem :)

2

çorba 4 kişilik diyo, 2 soğan az değil mi yahu? :)

internetten soganin yogunluguna bak.. sonra hacmini hesapla.. ee gerisi gelir zaten :D
saka saka internette 1 soganin ortalama agirligi 100 gram yaziyo.. hafif ortalamadan buyugunu dogra gitsin

125 ? neden 120 veya 130 değil ? tarifte sıkıntı var güvenme o tarife.

ohoo 2 ya da 1.5 soğan madem soğan çorbası 3 at soğan tadı olsun. ne o soğansız soğan çorbası mı olurmuş

küçük pet şişeler 500ml, onun çeyreğini doldur 125 gr olur işte. suyu bi eline soğanı bi eline al,aşağı yukarı anlarsın.

fikrinizi duyurmak dışında başka önerilere açık mısınız?

yoksa "fikir duyurma konusunda önerin varsa ver yoksa işim olmaz" mı dersiniz?

açığız elbet. "olmamış bu" dan - "şöyle bir şeyler ekleyin" e kadar her şeye...

fikir duyurmak konusunda:

1. ekşi sözlük'ü deneyin işte.

bu site ile ilgili entry yazılacak (çok zorlamayalım hadi) 30 civarında başlık çıkar.

önce yönlendirmelerden başlayın. sitenizin sözlükteki başlığı
(bkz: paris postası) olsun.

orada güzelce sitenizden bahsedin link verin. sol framede göründüğü an ortalama bir link (değişebilir elbet ama) 200-500 tık alır.

sonra basit yönlendirmelerden başlayın.

(bkz: www.parispostası.com)
(bkz: www.parispostasi.com)
(bkz: parispostası.com)
(bkz: parispostasi.com)

bu başlıkları altına paris postası bkz ı vererek esas başlığa yönlendirin.

sonra:

(bkz: paris)
(bkz: sevgililer günü)
(bkz: sevgililer gününde alınacak en güzel hediye)
sözlükçülerin web siteleri ?
fantastik web site'ları
sevgiliye yapılabilecek en güzel süpriz ?

gibi yerlere esas başlığınızın

(bkz: paris postası)

linkini verin.

olmadı alakasız şekilde, başlıkları alt alta okumak gibi yerlerde denk gelen şeylerin bkz ını verin.



tabi bu başlıkları 2-3 günde bir açın. saatleri haftaiçi haftasonu kısmını da dağıtın.

alkışlarlyaşıyorum.com sırf bu şekilde duyuruldu. adam videoların linkini verdi, videoların adı ile başlık açtı ve şimdi sağlam bir site oldu.

bir de bunu itü ve uludağ sözlükte'de yapın.

yine 2-3 günde bir de burdan duyurun.

tanıtım için, en gerçekçi yollar bunlar bence.

diğer öneriler:

1. siteyi açtığım gibi müzik başladı. site açıldığı gibi müzik başlıyorsa, paris hilton'u ücretsiz yollasanız kapatırım. en azından ben böyleyim.

2. sadece sevgililer gününde hizmet veriyorsunuz sanırım. belki öğrencisiniz vs vs vaktiniz yok her gün kart yollamaya ve evden çık git al falan ekonomik de olmaz ama bence en azından yılbaşı falan da olabilir. bu size kalmış bilemiyorum.

3. www.parispostasi.com

nasıl çalışırı görmek için neden kart seç form doldur vs vs bekliyorum?

bu paris postası nedir ne değildir? açınca ilk bakacağım şey bu olacak bana ne videodan bilmem neyden. bana kalsa video hiç olmasın ben sevmiyorum anlamsız geliyor, video izleyeceksem youtube var. ama illa olacaksa da kenarda dursun istersem açarım.

amacım siz kimsiniz ne postası olayınız ne? bunu görmek?

illa video olacaksa da tatlı bir tanıtım videosu olsun.

bakın dropbox'a:

www.dropbox.com

--- otomatik açılmıyor.

--- adam kendisini anlatıyor. yaptığı işi anlatıyor.

--- ve buna rağmen de kısa küçücük bir video.

belki cepten giricem belki aylık 1gb 3g kullanıyorum. neden sizin (ölçemedim ama?) 20mb lık videonuzu izleyeyim ?

bence en temizi illa yapacaksanız, çıkın kendiniz konuşun. artık internette en temizi bu. insanlar web sitelerin sahiplerinin sanal değil gerçek insanlar olup olmadığını görmek istiyor.

şöyle hayal edin, ben sizi (misalen) cepten arasam bunu istesem para yollasam falan siz bunu yine yaparsınız. web sitesi ise bunun kolaylaştırılmış yolu, arayüzü.

başka da bir şey değil.

ben sizi arasam böyle böyle lafa başlayacakken bana video - şarkı mı dinleteceksiniz ?


tam 1 hafta önce burda hukuk bürosu muhabbeti döndü. orda da aynı. adam avukat web sitesi açmış, flash animasyonlar patlar, yok 20 tane haber sitesi linki, hava durumu, trafik yol durumu önemli günler haftalar... avukat mı mynet mi belli değil.


bir de, çalan şarkı nedir?

en basiti bir örnek daha:

www.facebook.com

zaman tünelini tanıtmışlar ama video otomatik açılmıyor. isteyen tıklar açar bakar.

ki adamlar yine kendilerini anlatmışlar. kendi işlerini.

bir genelkurmay kaldı bunu yapan. www.tsk.tr

bir de (bu teknik kısım beni aşar ama) bence bir sitede ne kadar animasyon video varsa o kadar sıkıntı vardır.

iphone dan symbian browser a google chrome dan mozillaya... iş ne kadar karışıksa sıkıntı o kadar çok olur.

ÇALAN ŞARKI ne idi?

bir iki ufacık şey daha var da onları da yazıcam bir ara. ama projeyi sevdim.

edit edit edit: genelkurmay bile siteyi yenilemiş. şarkı OTOMATİK çalmıyor artık. sağ üstte buton var. siz açıyorsunuz. süper olmuş.

www.projemefon.com diye site var. oraya kaydolup yarışsanız, para kazanmasanız da, hitiniz olur.
bi de bişey önericem. videoda metrodaki müzisyenleri görünce aklıma geldi. mesela istek parça versek, siz ordaki sokak müzisyenleriyle anlaşsanız, şarkıyı çalsalar, ya da kendi istedikleri bir şarkıyı çalsalar, videoda siz de sunuculuk yapıp bu şarkı xxx'den yyy'ye geliyorrr deseniz..
ya da sadece müzik de değil. talebe göre atıyorum, bi kağıttan gemi yaparsın, üstüne x kalp y yazarsın, nehrin sularına bırakırsın, videoda ellerin görünür sadece.. ya da bi banka sevenlerin isimlerini kazırsın fln.. sonra işler büyür, newyork'ta, tokyo'da, amazon ormanlarında şubeler açarsınız..ben martta londra'ya gidiyorum. isteyen olursa nehirde kağıt gemi yüzdürtürüm..hehehe:)

- Video'nun otomatik açılması meselesini hemen düzeltiyorum :)

- Anasayfaya nasıl çalışır linkini ekliyorum.

- Çalan şarkı : Novelle Vague - Ever Fallen in Love

- İstek üzerine video yapmak güzel fikir ama bunu nasıl fiyatlandırırız vs. belki onu sevgililer günü için değil de, daha sonrası için, özel günlerinizde falan diye yapabiliriz, üzerinde düşünelim!

veeee

www.radikal.com.tr

veeee:

1. fiyat? ben kesin çok pahalıdır dedim ama sadece 20liraymış.

neden fiyatı en sonda görüyorum. bence bu işin EN VURUCU KISMI fiyatı. bunu en sona SAKLAMAYIN. nasıl çalışır kısmına yazın gitsin.

2. bir de EL YAZISI kısmı var.

bence bir örnek kartpostalın arkasına yazın da görelim.

tüm linkler kaldırılmış ama anıtkabir özel defterine yazanların el yazı örneği vardı.

tabi el yazısını sizin yazıyor olmanız hafiften işi bozuyor ama yine de adamın el yazısını görmek isterim.

3. bir de ben "canım seni çok seviyorum..." yazdırırım karta ama seviyorum u kırmızı yazdırmak isterim. bu kısım biraz yorucu olabilir. hem kutuckta renk seçtirmek var, hem de siz bir sürü kalem alıcaksınız falan yorar bu.

4. bir de evet kaleminiz nedir? bakkal tükenmezkalemi mi yoksa keçeli kalem mi ? bunu da standart edin. bence stabilo point 88 fine 0.4 art no:88/46 siyah olsun.

5. rengi düşünüyorum da.. ben sevmem ama bu sevgililer günü işinde millet pembeler kırmızılar ister.

onu da şöyle yapın bence: standart olsun.

deyin ki 3 renk hakkımız var. stabilo keçeli kalemlerle yazıcaz standartımız budur ve doldurma kutucugundan da metnin neresi ne renk olacaksa seçin renginizi.

bit.ly burdan 3 renk seçin.

zamanında bakanlıktan sertifika almıştık. sertifikalarda adımız tarih altta sertifikayı imzalayan 2 yetkili kişiyi keçeli kalemle, el yazısı ile yazmışlardı. yazılanlar tam sizinkisi kadar 150 karakter falandır sertifika da diploma boyutunda bir şeydi işte.

yazılar çok güzeldi, harfler karakter falan harika idi. orada sormuştum, bir hattat mı ne bulmuşlar. 30 40 sertifikayı, adam 10 dakikada yazmış. zaten tarihler imzalayanlar sabit sadece her sertifika sahibini adı değişiyor. zaten de bu işlerde önemli olan toplu iş mantığı. adama her sefer 1 tane yazdırsanız git adamı bul adam gelsin başına otursun falan pahalı olur ama önüne bir sürü koyarsanız iki kişi için de çok ekonomik olur.

üstünden 4-5 sene geçti ama sanırım adama 20 lira falan vermişlerdi. belki 30lira olsun. bu da aklınızda dursun.

hatta evet, bence:

yazılar bizim tarafımızdan değil, güzel yazı uzmanımız (???) tarafından yazılacaktır derseniz süper olur.

sonuçta metroda müzik aleti çalma işini de siz yapmayacaksınız, müzisyenler yapacak. sizin kart yazmanız da [çok güzel bir yazınız yoksa ???] sıkıntılı olabilir.

bir de, ingilizce desteği? zaten sitenizde toplam 200 kelime ancak var - yok. aynısının ingilizcesini yazın gitsin parispostası/e yapın onu da. ingilizce paralel site yani. sonuçta size bir kaybı da yok.

gereksiz

bence de gereksiz:)

paris'in pisliğini de koysaydınız vidyoya. kuzey taraflarını filan...

gereksiz otesi

üçgen şeklinde demek istiyordur, kare şeklindeki hamurun çapraz köşelerini birleştirince kendiliğinden oluyor.

Amsterdam'da sıkılmayı becermek de başarı ama yani, ne diyim ben şimdi.

pizzacıların bol olduğu bir sokak var türk kaynıyordu:)pizzacıların hepsi türk

türklerdeki pizzacı olma aşkını anlıyamadım gitti.

mac alsın işte.tam ona göre.

ya adam 40+ yeniliklere pek açık bi arkadaş değil. yıllarca pc kullanmış, mac istemiyor.

o zaman sony üst modeller arasından bir seçim yapın.

www.sanalmarketim.com

kesinlikle dell bilgisayarlara bakın , onun ihtiyacı olan cuda çekirdekleri fazla bi ekran kartı , biraz araştırın vaktim olmadığı için bu kadar yardımcı olabildim , kolay gelsin